15 Aralık 2010 Çarşamba

A- Selam, Açıklama ve Teşekkür:

A- Selam, Açıklama ve Teşekkür:

Allah’ın selamı, başta Peygamber Efendimiz ve sair tüm peygamberler olmak üzere öncelikle tüm insanlığa, hemen devamla dinime ve ülkeme ameli salih (insanlığa faydalı eylemler) anlamında yararlı olmuş, hangi din ve milletten olursa olsun, adını ne koyarsa koysun, şirksiz (ortak koşmadan) olarak tek ve gerçek tanrıya (yaratıcıya) inanmış Allah dostlarının üzerine olsun…!
Ben buradan onların cümlesini kutluyorum…! Allah’tan naçizane dileğim, beni ve bu dileğe katılan herkesi onlara yoldaş, dost ve arkadaş (şefii- şefaatçi) etmesidir.
Bizi bu bilince ve bu düşüncelere eriştirdikleri için kendilerine minnet ve şükran duygularımı sunuyorum. Aynı anlamda devamla;
Başta Atatürk olmak üzere, gelmiş geçmiş ülkemin tüm yönetici ve insanından Allah binlerle razı olsun ve yine naçizane teşekkürlerimi sunuyorum.
Yine aynı anlamda,evvela mensubu bulunduğum Milli Eğitim ve Yargı camiamıza yürekten teşekkür ve minnet duygularımı iletiyorum.
Aynı şekil ve anlamda evvela gelmiş geçmiş Diyanet’ten sorumlu tüm bakan ve Diyanet İşleri Başkanlarına ve hali hazır Diyanetten sorum’lu Devlet Bakanımız Sn. Mehmet Sait Yazıcıoğlu’nun hem şahsına, hem de şahsında tüm çalışanlarına, Nihayet aynı anlamda kendilerinden olumlu ya da olumsuz hangi yöntem ve metotla olursa olsun bir şeyler öğrendiğim tüm hocalarıma teşekkür ediyorum.
Bu kitaptaki eleştirdiğim tüm hususlardan dolayı elbette kendilerini ayrık tutuyor ve tenzih ediyorum. Bu kitapta kınamak ya da hakaret vs. tüm olumsuz anlamlarda ne belirlenik bir kişi, ne de bir kurum elbet hedef alınmamıştır.    
Yukarıda olumlu veya olumsuz her türlü yol, yordam, yöntem ve metot dedim de…? Ne demek istediğimi açıklamak bakımından aklıma kendisiyle arkadaşlık etme bahtiyarlığına erdiğim Emekli öğretmen Hüseyin Ercüment kardeşimden öğrendiğim bir hikaye ya da fıkracık geldi aklıma:
Sözüm ona, ormandaki tüm yırtıcı hayvanlar güzel bir av yakalamışlar paylaşacaklardır. Aslan kral baştadır; ve avın paylaştırılmasını ister. Paylaştırma işine kurt talip olur. Tabii ki aslana iltimas geçmek gereği duyar ve;
Avın arka budunu ayırır; der ki: “Sayın kralım bu but hepimize yeter; geriye kalanı buyur,  afiyetle siz yiyin..!” der…
Aslan sanırım bu paylaşımı beğenmez; bir pençe darbesiyle kurdu hemen oracıkta öldürür. Gürleyerek;
Kurt paylaştırmayı bilmiyor; başka paylaştıracak yok mu…!?” der…!
Tilki hemen atılır; “Ben biliyorum sayın kralım.” der.Aslanın kendisine paylaştırma izni vermesi üzerine; avın tamamını aslan krala sunar ve;
Kralım bu av tam sizin ağzınıza layık; bundan yemek bizlere yakışmaz. Buyurunuz, bunun hepsi sizindir. Afiyetle yiyiniz…!” der.
Son paylaştırmayı beğenen kral tilkiye sorar; “Aferin; çok güzel bir paylaştırma yaptın. Söyle bakalım, sen bu paylaştırmayı nereden öğrendin?” der.
Tilki yerde cansız yatan kurdu göstererek; “Yerde yatan kurt kardeşimden öğrendim efendim…!” der.
Biz elbette böylesi bir paylaşıma boyun eğilmesine karşıyız. Lakin vurgumuz, hayatta karşımıza çıkan olumlu olumsuz her şeyden faydalı ve olumlu anlamda bir şeyler öğrenmek gerektiğine dönüktür. Çünkü hayatta hiçbir şey boş ve boşuna değildir.
Ve umarım ki; “Erkekliğin onda dokuzu kaçmak, biri karşı durmaktır” şeklinde formüle edilen eylemi uygun zamanda uygulayarak gerek kendi, gerekse sair hayvanların hayatlarını kurtarma başarısı gösteren tilki ile sair hayvanlar, bu dersten sonra bir daha aynı pozisyona düşmemek için gerekli tedbirleri geliştirmişlerdir..!?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder