15 Aralık 2010 Çarşamba

C- Başarı Dileklarim:

   C- Başarı Dilek ve Temennilerim:

Sn. Diyanet İşleri Başkanımız, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu halihazır Kurum’un başkanı olmakla; haddimi aşarak kendileri için; ülkemizin dinsel alandaki iyi yetişmiş bilim adamlarımızdan birisi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sanıyorum kendisi; gerek bu kitabın, gerekse bu seri kitapların ana konusu olan “çürümenin durdurulması” cümlesinden olmak üzere, olumlu bir çok açılım yapacaktır. O’nda hem bu konunun bilinci hem de çözüme katkı yapma iradesi vardır. Uzaktan uzağa yaptığım gözlem ve değerlendirmeler beni bu kanaate eriştirmektedir…
Ben kendisine şimdiden, ülkemizde dini ve toplumsal hayatımıza yapacağını umduğum katkılar nedeniyle Allah’ın yardımını dilemekteyim. Nihayet kendisinin o makama getirilişini de Allah’ın insanımıza bir lütfu olarak görmekteyim.Çünkü kendisi, hangi konu siyasetin ve geleneğin konusu, hangi konu dinin konusu olduğunu ülkemizde  en net olarak bilen kişilerden birisidir. Örnek mi? Buyurun örnek:
Kendisinin 23.09.2007 tarihli Cumhuriyet Gazetesi ilk sayfa manşetinde yer bulan ve 8. sayfasında devam eden açıklamalarına bakınız! Aynen katılıyor ve yine haddimi aşarak altına imzamı atıyorum.!Haber şöyle:
Üniversitelerdeki türbanın serbest bırakılması tartışmalarına kendilerinin katılmayacaklarını belirten Bardakoğlu, “konu siyasi bir konu olduğu için, bırakalım siyasiler tartışsın.” dedi.
Bu belirlemeyi lütfen basite almayınız… Çünkü ülkemizin dini ve toplumsal hayatı bu konudaki karmaşalardan doğan yaşamsal tehlikelerle doludur. Bu cümleden olarak, siyasi ve geleneksel pek çok konu sanki din konusuymuş sanılmaktadır. Yine aynı şekilde pek çok dini konu da siyasi ya da geleneksel sanılmaktadır. Tabir caizse; “sapla saman birbirine karışmış” durumdadır. Birçok insan, hatta güya aydın ve birçok önemli siyasi kişi bu durumun farkında bile değildir! İşin burasına iki örnek de ben eklemek isterim ki ilk örneğimiz, siyaset alanıyla din alanının karıştırılması hakkında olsun.: Bu da nüfus cüzdanlarımızda din hanesi bulunup bulunmaması, bu haneye “İslam” ya da başka bir şey yazılıp yazılmaması konusu olsun!
Kardeşim, dinin bakımından senin nüfus cüzdanında “İslam” yazsa ne olur; yazmasa ne olur.!? Velev ki sen hakikaten İslam isen ve de seni Allah “İslam” olarak kabul ediyorsa…? Ve dahi maazallah, Allah seni İslam saymıyorsa…? Dinin açısından önemli olan budur! Yoksa nüfus cüzdanında yazılı olan değil.!
Nüfus cüzdanında din hanesi bulunup bulunmaması, oraya bir şeyler yazılıp yazılmaması konusu dinsel olmayıp, tamamen siyasal bir konudur. “Siyasetin konusudur.” deyince yanlış anlayıp da “A” partisinin yada “B” partisinin konusu sanmayın. ‘Topluma devlet, yani dirlik, düzen sağlama adına kurulan yönetim organizasyonun işletilmesi” demek anlamındaki siyaset biliminin konusudur. Dinin değil… Lütfen bunları bilelim ve iyi öğrenelim artık..! İkinci örneğimiz de Sünnet olma konusu olsun ki bu da aynı şekilde dinin değil geleneğin konusudur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder